SAĞLIK BAKANLIĞININ SAHİBİ YOK

Mersin’de YEMEK ihalelerine fesat karıştırmak ve devleti soymak adına 2012 yılında ortaya çıkan dosyada, yapılan soruşturma ve sonrası açılan davada ciddi savunma ve ciddi şekilde takip edilme olayı yapılmadığından dava kaybedildi.

Evet, yanlış duymadınız. Dava kaybedildi. İki ayrı iddianame olmasına ve sonunda birleşip yargılamanın devam etmesine rağmen, SUÇLAMALAR çok ağır olmasına rağmen, 2017 açılan dava 2022 de tüm sanıklar için BERAAT kararı ile sonuçlandı (!)

Suçlamalar bakar mısınız: “Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma, İhaleye Fesat Karıştırmak, Kamu Kurum veya Kuruluşlarının İhalesine Fesat Karıştırmak, Örgüte Bilerek İsteyerek Yardım Etme”

“Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, İhaleye Fesat Karıştırmak, Tefecilik Yapmak, Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama, Kamu Kurum veya Kuruluşlarının İhalesine Fesat Karıştırmak”

“İhaleye Fesat Karıştırmak, Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma, Kamu Kurum veya Kuruluşlarının İhalesine Fesat Karıştırmak, Örgüte Bilerek İsteyerek Yardım Etme”

Bu suçların tarihi ise : 20/11/2012 MERSİN Savcı bu işler için 61 sayfalık iddianame hazırlıyor ve ekleri ile beraber çuvalla evrak oluşuyor.

Sağlık Bakanlığı bu işlerden resmen zarar görmüş, ancak işi takip edecek olan avukatları 16 nolu duruşmada mazeret bildirip gitmiyor. Tutanağa bu durum,“ Sağlık Bakanlığı vekilinin mazeret dilekçesi göndermiş olduğu görüldü” diye geçiyor. Böylesine ciddi ve önemli bir duruşmaya gidilmiyor. Sanki Bakanlığın tek avukatı var, işi de başından aşkın, mazeret bildirmişler (!) Konuyu o zaman biz burada dile getiriyoruz. Bir sonraki duruşmaları 3.2.2022 günü. Mersin’den sağlık bakanlığını temsilen bir avukat 17 sayılı celseye katılım yapıyor. Ancak 17.nci celsede Mahkeme tüm suçlamalardan, tüm sanıklara beraat kararı açıklıyor. Bu durumdan sanık ve sanık avukatları elbetteki memnun olacaklar. Ancak Müşteki olanlar ile suçtan zarar gören SAĞLIK BAKANLIĞININ bu karardan memnun olması düşünülebilir mi? Mutlaka itiraz edilmesi gerekir diye düşünüyorum. 3.2.2022 günü yapılan duruşmayı dışarıdan sessizce takip ettim. Berat veren mahkeme, gerekçeli kararı sonra açıklayacağım dedi ve duruşmayı orada sonlandırdı.

Ancak şu yazıyı yazdığım sırada bile halen 3.2.2022 günlü DURUŞMANIN TUTANAĞI UYAP’A konmadı. Dosyada adı geçen Avukatların bazılarına soruyorum almadık, vermediler deniyor. Bakın duruşma biteli 20 gün olmuş. Halen duruşma tutanağı UYAPA konmuyor ve avukatlar da alamamış. Müştekiler UYAPTA göremiyor. Bakın GEREKÇELİ KARAR DEMİYORUM. Duruşma tutanağı diyorum. Gerekçeli Kararın çıkması zaman alır. Yani, hangi gerekçe ile BERAAT VERDİM meselesini mahkemenin izah ettiği karar. Biz o kararı demiyoruz, duruşma tutanağını söylüyoruz.

Peki, bizim gördüğümüzü, müşteki ve müşteki avukatları, bu işten zarar gören sağlık bakanlığı avukatları görmüyor mu? Bu mümkün mü? Görmez olurlar mı?

Ama hiçbir AVUKAT, Çok çok iyi paralar alamadığı (abartılı ücret) dosya için, bu tür davalarda, hâkimi, savcıyı, mahkemeyi karşısına almak istemiyor... HAK ARAMAYI- HESAP SORMAYI- DOĞRU DÜZGÜN BİR SAVUNMA YAPMAYI gerek görmüyor. Başımızdan geçtiği için biliyoruz bu işleri. 5 liralık- 10 liralık davaya 50- 100 bin verirseniz Avukatlarımız ATMACA kesiliyorlar, yoksa rutin bir ücret vermişseniz ki çoğunluk durumu yok, veremiyor, Avukat diye tutuğunuz kişi sizi AVUTUP duruyor. Burada ne oluyor bilmem. Kazanılacak dava kaybediliyor (!)

Müşteki ve suçtan zarar görenin Avukatlarına bir şey demiyorum. Ama Sağlık Bakanlığının Avukatı, dosyayı iş uzadığı için ve bu arada bu işe kurumunda bakan avukatlar değiştiği için, bu dosyayı 8 değil 12 çuval bile olsa, mahkemeden alıp, önüne koyup, didik didik incelemesi, şikâyetçileri savcı edasıyla kendi hizmet odasına yeniden çağırıp, olayın bilenleri olduğu için tekraren dinlemesi, ardından da ona göre TÜYÜ BİTMEDİK YETİMİN VE ŞEHİTLERİN HAKKININ olduğu Sağlık Bakanlığı kasasını düşünerek SAVUNMA YAPMALI, İTİRAZ YAPMALI, HESAP SORMALIDIR diyorum. DOĞRUSU BUDUR. Ancak gelinen noktada, 20 gün olmuş duruşma tutanağı UYAPA konmamış, peşine düşen yok.

Fakat ardı ardına, dosyaya SÜRE TUTUM DİLEKÇESİ VEREN çok. İşin garibi, BERAAT verilen sanıkların avukatı da süre tutum dilekçesi veriyor.. Tabi verecek, yasal hakkı. Suçtan zarar gören, ayrıca müşteki ve avukatları da süre tutum dilekçesi veriyor. Dolayısıyla bu dilekçeler UYAP üstünden verildiği de çok açık belli. Yani, bizim dosyada göremediğimiz 17 nolu celsenin, 3.2.2022 günü yapılmış olan duruşma tutanağının da orada olmadığını onlarda görüyor. Ama tık ses yok. Niye?

Gerekçeli karar demiyorum. O elbette vakit alacak. Duruşma tutanağı, yani mahkemenin son oturumunda yapılan tüm konuşma ve içeriği belirleyen tutanak. Sağlık Bakanlığının avukatları da, bu işten zarar gördüğü için şikâyetçi müşteki olanlar ve avukatları da “şu tutanağı verir misiniz” demiyor, diyemiyorlar. Acaba niye ki?!

Bizi şikâyetçi müşteki ilgilendirmez. Neticede o avukatını tutmuş kendi hakkını arasın. Ama Devletin hak ve hukukunu koruyacak olan, bunun için maaş alan, devletin sağlık bakanlığını temsil eden avukatının bu işi çok titiz ve dikkatli takip etmesi gerektiğine inandığım için bunları yazıyorum. Dosyada Sağlık bakanlığının Mersindeki avukatı da süre tutum dilekçesi vermiş ve eminim o da bu duruşma tutanağını şu ana kadar orada görmemiştir. Ama merak etmesi, ekmeğini yediği, makamında oturduğu Bakanlığın hakkını, hukukunu, herkesten fazla koruması gerektiğine inanıyorum.

Mutlaka GEREKÇELİ KARAR o dosyaya ve UYAPA KONACAK. Ondan sonra da verilen süre tutum dilekçelerinden dolayı, o gerekçeli kararı okuyup İSTİNAFA itiraz edecekler. Ama eğer, iki üç satırla uyduruktan, laf olsun torba dolsun şeklinde itiraz olursa, sonucu hep birlikte görürüz. Dosyayı adım adım takip etmez isen, her dosyaya giren yazıyı okuyup incelemez isen, bazılarına anında cevap vermez isen, üstlendiğin işini düzgün olarak yapmamış olursun.

61 sayfa iddianamesi, 2017 den bu yana mahkemesi süren, çok ciddi suçlama ve iddiaların yer aldığı, Mersin’de önemli isimlerin yargılandığı dosya sessiz sedası kapanmış olur. Herkes de daha sonra ortaya çıkar kendince, ben görevimi yaptım der... Kim görevini yaptı, kim yapmadı, kim görmezden geldi, 2012 işlenen suça 2017 de nasıl dava açıldı, 2022 ye gelen süreçte nasıl bu dosya bu hale geldi, elbet devlet bir gün ilgililerden NU NİYE BÖYLE OLDU DİYE hesap sorar. Biz yazdık, notumuzu böylece tarihe düştük. Gerisi Devletin bileceği iş...

KONUYLA İLGİLİ BİRİNCİ İDDİANAMEDEN İLK SAYFA