CAN HOLDİNG DÜĞÜMÜNÜ ...

CAN HOLDİNG DÜĞÜMÜNÜ TEKDAĞ İLE CİNER ÇÖZER…

Gündeme bomba gibi düştü Can Holding…

Çoğu kimse adını bile bilmiyordu.

Meğerse neler neler çevirmiş de sözde en üst düzey yetkililerin bile haberi olmamış!..

Şimdi, çoğu kağıt üstünde 121 şirketine el konulup TMSF’ye devredilince millet uyandı.

Gerçekten bizi yönetenlerin haberi yok muydu?

Buna inanmak için saf olmak lazım!

Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşekyeniden Türkiye’nin “gri alana” girme tehlikesine karşı acilen Can Holding’e el konulmasınıngerektiğini hatırlatmış da onun üzerine harekete geçilmiş.

Ne var ki, sahipleri el konulacağını tahmin etmişler ve yurt dışına kaçmışlar.Soruşturma başlamış ama tutuklamalar sadece 5 kişiyle sınırlı tutulmuş.

Ak Partili Şamil Tayyar, X hesabından duyurdu. İyi de yaptı. Diyor ki, "İBB soruşturmasında koruma bile içeri alınırken, 121 şirketi kapsayan bu ağır dosyanın 5 kişiyle sınırlı tutulması, belli ki devlet içi güç savaşının çok sert geçtiğini gösteriyor" dedi.

Haklı değil mi?

Büyükşehir başta CHP’li belediye başkanları özel kalemlerinden tutun da şoförlerine kadar gözaltına alınıp ardından tutuklanırken Can Holding’in sahipleri ve yöneticileri yurt dışında keyif çatıyor.

Olacak iş mi bu? 

Bu hikayeçok eski ve böyle hiçbir sonuca varamaz.

Gelin öyleyse neler olduğuna bir bakalım;

AKIN GÜRLEK Mİ BAKACAK?

Can Holding dosyası, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatıldı.Soruşturma önümüzdeki günlerde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na devredilecekmiş.Herhalde, Akın Gürlek Başkanlığı’nda yürütülecek çalışmalar.Böylece sigara ve makaron kaçakçılığından elde edilen servetin, eğitim ve medyada nasıl aklandığını ve büyük fotoğraftaki unsurları tek tek gösterecektir.
Peki, Can Ailesi’nin 'kara para' hikâyesi nasıl başladı? Bu hikaye, 2000’lere kadar uzanıyor. 

2002 yılında yapılan “Duman Operasyonu” na dikkatli bakılınca, ailenin erken dönem faaliyetlerinin ortaya çıktığı biliniyor.

O dönemde hatırlanırsa 8 trilyon lira değerinde kaçakçılık ağıve 4 milyon paket sigara ele geçirilmişti.

Sigara kaçakçılığı ailenin eski mesleği. Sigaranın paketine yapılan her zam, onların zengin olma yolunu açıyor…

Meslektaşım Dilek Güngör, Sabah’ta Can Holding dosyasını yazıyor birkaç gündür.

Patron Zamanhan Can ile iki oğluKemal ve Mehmet Şakir Can, hem Türkiye'de hem uluslararası operasyonlarda sigara kaçakçılığı suçlamalarıyla gözaltına alındı. 2016'da 11 ülkede yürütülen operasyonlarda "küresel baronlar" arasında anıldılar. 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında hapis cezası aldılar, milyonlarca liralık adli para cezası ödediler. Bu gelirleri daha sonra kara para aklama mekanizmalarıyla sisteme soktular. Savcılığın MASAK raporlarına dayandırdığı rakam 88 milyar lira. Bugünkü kurla 2 milyar dolar ediyor.

Can Ailesi işi biliyor. Peki, paralar nasıl aklanıyor?
Paralar, iştirakler üzerinden sisteme aktarılmış. 

Örneğin, Enerji Petrol ile akaryakıt istasyonları kurdular. Awox, Seikon, Telefox, Energia markalarıyla dayanıklı tüketim grubunda Çerkezköy, Lüleburgaz ve Mersin'de fabrikalar açtılar. Arkasından itibar edinimi için eğitim sektörüne girdiler. 2019'da ABD’de halka açık olan Laureate International'dan Bilgi Üniversitesi'ni, 2022'de Doğa Koleji'ni aldılar. Bu satın almalar, prestij kazanımı sağlarken aynı zamanda kaçakçılıkla edinilen servetin "yasal" zemine taşınmasını kolaylaştırdı.

CİNER, MEDYASINI NEDEN SATTI?

Can Ailesi, öyle hızlı gitti ki daha sonra.

Turgay Ciner’den Aralık 2024'te Habertürk, Show TV ve Bloomberg Medya Grubunu aldılar.

Hiç inanmazdım Ciner’in medya grubunu satacağına doğrusu…

Niye mi? Çünkü Ciner, medya sahibi olmayı 1990’larda hayal etmişti. Hakkında o yıllarda çok hikaye ortaya atılıyordu. Bu hikayeler, madencilikle içli dışlı olurken bazı olaylara karıştığı, mafyatik meselelere bulaştığı gibi iddialardı.

Hatta biz gazetecileri bir gezide sahibi olduğu maden ocağına götürmüştü. Orada çeşitli sorular gündeme gelmiş ve çok kızmıştı.

“Medyaya girmeyi daha önce düşünmemiştim ama sadece sizlere inat gireceğim. O zaman gazetelerimde, televizyonlarımda benimle çalışmak isteyeceksiniz ve mahcup olacaksınız” demişti. Ama medyasını Can Holding’e sattı.

Bu satışta, sürekli baskıların olduğunu ve artık karşı gelinemeyecek bir noktaya ulaşılmasının da etkisi vardır mutlaka.

Nerede kalmıştık?

Can Ailesi’nin medya sahibi olmasında kalmıştık.

Aile, Ciner’in sağ kolu, ve kendileriyle aile bağları olan Kenan Tekdağ'ı geçirdiler başa. Zaten, medya işine Ciner karışmazdı, bu alan Tekdağ’a aitti.

Ne var ki, Rekabet Kurulu'ndan uzun zaman Can Holding'in medya satın almasına onay çıkmadı.

Can Holding, Ciner Medya Grubu'nun hisselerini 575 milyon dolara satın alacağını kuruma beyan etti. Holding adına satın almayı yapacak Kemal Can ise yıllık gelirini 875 bin TL olarak kayda geçirtti. 

Cesarete bakar mısınız? 875 bin TL'lik yıllık gelirle 575 milyon dolara devralacaklarını söyledikleri bir gruba talip olmak…

Aslında o para da ödenmemiş.Büyük ödemenin gelecek mayısta olacağı iddia ediliyor. Ciner gibi  bir adamın parayı almadan iş yapacağını düşünemiyoruz…

Ciner’in şu anda İngiltere’de olduğunu öğrendim.

TEKFEN’E UZANDI..

Yine bu kez Türkiye'nin en köklü inşaat şirketlerinden Tekfen Holding'den hisse almak için ortaya çıkan Can’lar, Rekabet Kurulu'ndan izin alamasalar da yüzde 40'ın üstünde bir oy oranıyla genel kurulda tüm yönetim kurulunu ele geçirdiler. 

Gerçekten şok olmak lazım.

Neler oluyor hayatta diye düşünmek lazım.

Yıllık cirosu 58 milyar lirayı bulan Tekfen Holding'de Akçağlılar ve Gökyiğit aileleri 13 Mart'ta hisselerini satarak şirketten ayrılmıştı. TÜSİAD eski başkanlarından rahmetli Feyyaz Berker'in varislerinin şirkette hâlâ yüzde 25'lik hissesi bulunurken, kurucu ortaklardan Necati Akçağlılar’ın eşi CansevilAkçağlılar'ın yüzde 6,5 paya denk gelen hisseleri Ciner Medya'yı da satılan Can Holding’e devredilmişti..

Öyle böyle değil..

Son 50 yılda bu kadar büyük bir kaçakçılık ve kara para operasyonu sanırım yapılmamıştı.

Gri alandan zor bela çıkan Türkiye, eğer Can Holding’deki kara düğümleri çözemezse yine gri alana geri dönecek.

Hadi bakalım..

Büyük dosya için İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, gerçekleri ve belge -bilgilerde neler olduğunu ortaya çıkarsın da bizler de öğrenelim..

Benim görüşüm, Can Holding düğümünü iki isim Turgay Ciner ile Kenan Tekdağ’ın çözeceği yönünde..