Prof.Dr.Mustafa KAYMAKÇI

Prof.Dr.Mustafa KAYMAKÇI

Mail: mustafa.kaymakci68@gmail.com

ET ve SÜTÜN FİYATLARI NASIL AŞAĞIYA ÇEKİLEBİLİR?

Et ve Süt Kurumutarafından et fiyatları üzerinde artışların  yakından takip edildiği,arz kısıtlaması yapılarak  piyasada fiyat yükselişi beklentisinin  oluşturulduğu, hem üreticiye hem de tüketiciye zarar verildiği ve kurumun kırmızı ette arz güvenliğini ve fiyat istikrarını sağlamak için gerekli araçları kullanılacağı haberlerini duyarız.

Bu kapsamda Et ve Süt Kurumu mağazalarında satılan koyun, kuzu, toklu etinde yüzde 25'e varan indirim yapılarak indirimli satışların 5 Ağustos 2022 Cuma gününden itibaren başladığı bilinmektedir.

İşin en önemli yanı şu; Et ve Süt Kurumu acaba bu girişimiyle halkın ucuz et gereksinmesini karşılayabilmesinde  kolaylaştırıcı rol oynayabilir mi? Kapasitesi buna uygunmu?

Bunun cevabını ararken acaba  27 Nisan 2013 de Et ve Süt Kurumu adını alan kurum  şimdiye değin neler yaptı?

•  Kurum,et ve sütte fiyat oluşumuna üretici lehine müdahale etmedi. Bu şekilde süt  ve et kartellerinin egemen olduğu ekonomide çiftçi çıkarları korunamadı.

•  Çiğ inek sütü üretiminin fazla olduğu dönemlerde,sütü diğer ürünlere dönüştürecek yapısal düzenlemeleri gerçekleştirmedi.

•  Çiftçinin örgütlenmesini teşvik etmek amacıyla sütlerini kooperatiflere pazarlayan üreticilere özel destek sağlanmadı.

•  Ette ve sütte kesinlikle DİR(Dahili İşleme Rejimi)’e izin verilmemeli idi,izin verildi.

•  Dünya Borsa Fiyatları gerekçe gösterilerek   süt dozu ithali  yapıldı.

•  Kurum,hayvansal üretimle ilgili bütün düzenlemelere,hayvan ıslahı ve sağlık koruma hizmetlerini de kapsamak üzere  müdahil olmadı.

Bütün bu konularda gerekli uygulamalar yapılamadığından dolayı piyasayı terbiye etmek gerekçesiyle canlı hayvan ve karkas et ithalatı gündeme getirildi,yapılmakta olan ithalat, hayvancılığı olumsuz etkiledi .Çünkü yapılan her ithalatta yetiştiriciler fakirleşti, hayvan sayısı azaldı ve hayvansal üretimimiz düştü.

İthalat, ithalat lobisinin  yanı sıra AB/ABD’li tekelci firmalara yaradı. Onlar zenginleşti.Bir başka deyişle Fakir Türk Çiftçisi, Zengin Batı Çiftçisi’ne yardım etti.

Sütten para kazanamayan işletmeler verimli ineklerini  kasaba gönderdiler ve  bu durum giderek hızlanıyor.Borçları yüzünden kimi çiftlikler kapanma noktasına geldi.Tüketici de ucuz ete ve süte ulaşamıyor.

Et ve Sütün  Fiyatları Nasıl Aşağıya Çekilebilir?

Et ve sütün  fiyatları nasıl aşağıya çekebilmek  için,devletin piyasaya müdahalesi dışında yapısal çözümlere gereksinme var.

Kısa dönemde:

  • Küçük ve orta ölçekli tarım işletmelerinin dirliğini artıracak yollar izlenmeli. İlk aşamada bu işletmelere tarımsal destek,en azından Milli Gelirin yüzde 1’den fazla bir düzeyde  olmalı.
  • Krediler, tarım dışı sektöre ve büyük çiftçilere değil, küçük ve orta ölçekli işletmelere verilmeli. Nedeni şu;Türkiye’de bu tür işletmeler, işletmelerin büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor.Bunlarıntasfiyesi,işsizliği körükledi ve gelir dağılımını bozdu.
  • Özelleştirilen ve kimileri de kapatılan Tarımsal KİT’lerin yanı sıra hayvansal üretimle doğrudan bağlantılı olan ; Süt Endüstri Kurumu, Yem Sanayi, Yapağı ve Tiftik Anonim Şirketleri yeniden açılmalı. ESK daha işlevsel hale getirilmeli.
  • Yem,ilaç ve akaryakıt gibi girdilerden  KDV ve ÖTV alınmamalı.

Orta ve Uzun dönemde:

  • Mera  ve çayır ıslahına önem verilmeli. Meraların tarlaya dönüştürülmesi yoluna gidilmemeli ve  meraların amaç dışı kullanılması engellenmeli. Türkiye meralarının küçükbaş hayvanlar  için uygun olduğu  bilincine varılmalı.
  • Yem Ofisi kurulmalı. Sırası gelmişken şunu da söyleyelim. Hayvanlarımızın beslenmesini fabrika yemine bağlamak doğru değil.Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların yapısal özelliklerinden dolayı ota(kaba yem) ağırlık verilerek  beslenmeli.İkincisi ise, fabrika  yemi için ham madde açısından dışarıya bağımlı olmamız.
  • Kooperatifler aracılığıyla üreticileri sanayici yapmalı. “Üretici ürettiği ürünü   sanayiciye satsın ve sanayicinin fabrikalarında  işlensin, üretici sanayici olamaz” görüşünün artık çağdığı olduğu ve “Katma değer ,ancak üreticinin sanayici olmasıyla üretende kalabilir ”görüşü egemen olmalı.Aksi durumda üreticilerin oligopol duruma gelmiş sanayicilerle başa çıkmalarının olası olamadığı  artık görülmeli. Var olan süt işleme kooperatiflerinin  ürettikleri mallarda KDV’leri   sıfırlanmalı.
  • Çiftçilerin kooperatifler aracılığıyla mallarını pazarlamaları için satış yerleri sağlanmalı.
  • Kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele yapılmalı.
  • Hayvan dahil  her türlü tarımsal ürünlerin ithalatı engellenmeli.
  • Hayvan ıslahı çalışmalarına önem verilmeli. Tarım ve Orman  Bakanlığı, yetiştirici Birlikleri ve üniversitelerle ortak ıslah çalışmaları yapmalı.

Yazımı şöyle sonluyorum; önermelerim tartışılabilir. Ancak geldiğimiz  olumsuz nokta açık. Ne çiftçi, ne de tüketici memnun. Şimdiye değin izlenen politikalar  bizi bu duruma getirdi.

Temelde, küçük ve orta ölçekli tarım işletmelerinin dirliğini artıracak yollar izlenmedi, bu politika devam ederse, eti de ,sütü de  daha da zor bulabilir duruma düşeceğiz.

İktidarın yanında iktidara talip olanlara da şunları söylemek olası.

Evet,pazardadolaşmak,haklın nabzını tutmak  güzel de,çözüm olarak biz daha iyi yönetiriz yaklaşımı doğru değil. Tarımda da var olan neo-liberal kapitalizme karşı çıkmaksızın, yapısal politikalara ağırlık vermeksizin   et fiyatlarını aşağı çekmek olası olabilir mi?