Dr.Binhan OĞUZ

Dr.Binhan OĞUZ

Mail: binhanoguz@gmail.com

TARIMDA REKABETLİLİK

TARIMDA REKABETLİLİK

AKILLI, VİCDANLI BEYİNLERE ACİL İHTİYAÇ VAR…

COVID-19 krizinin başlamasından neredeyse bir yıl sonra, tetiklediği derin ekonomik durgunluğun ekonomik ve sosyal sonuçları sebebiyle Aralık 2020’de yayınlanan Dünya Ekonomik Forumunun dünya ülkelerinin küresel rekabetçilik durumlarını ortaya koyan “Dünya Ekonomik Forumu Küresel Rekabetçilik Raporu" da “çok özeldi”[1] ve ilk defa rekabet gücü sıralaması yapmadan ülkelerin iyileşme yolunda gösterdikleri performansları genel vurgular ile paylaştı…Bu özel "Küresel Rekabetçilik Raporu Baskısı” 2021’de nasıl bir şekil ve içerik alacak meraktayız… Hükümetlerin olağanüstü COVID-19 müdahale önlemleri nedeniyle askıya alınan ülke sıralaması bu sene yayınlacak mı? Türkiye, daha üretken, sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik sistemleri inşa edebileceğini dünyaya kıyasla ne kadar gösterebildi? veya gösterebilecek? Toparlanma ve canlanma ülkenin elindeki büyük zenginliği Tarımdan gelebilecek mi?

Türkiye ekonomisi içerisinde büyük bir öneme sahip olan Tarım sektörünün üretimde sahip olduğu potansiyelidış ticaretinde gösterebilmesi için rekabet gücünü arttırması gerekmektedir.

•   Sektörün küresel piyasalarda söz sahibi olabilmesi için rekabetçi üretim şartlarının oluşturulması

•   Sektörün daha dinamik ve güçlü olabilmesi için pazar payının artmasına yönelik stratejilerin desteklenmesi

gereği ortadadır.

Ama henüz ülkede tarımın öneminin, yönetmeye talip ekiplerce tam idrak edilemediği izlenimini ediniyor insan son 10 yılda yazdıklarını, çizdiklerini, bağda , bahçede izlediklerini süzdüğünde. En azından, ayrıcalıklı özelliklerle donanımlı, Stratejik öneme sahip Meyve Sebze Mamulleri Sektörü açısından 2023 yılı için konulan 4 milyar dolar olarak öngörülen ihracat hedefinin[2] gerçekleşmesinin zor olduğunu gördük. Zira Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) beyanlarına göre  meyve sebze mamulleri yıllık ihracatının 2020 yılında 1 milyar 683 milyon dolara ancak ulaştığını öğrenmiştik. [3]

TÜRKİYE, 100% YERLİ KATMA DEĞER SAĞLAYAN MEYVE SEBZE MAMULLERİNDE NET BİR İHRACATÇIDIR! Ancak küresel payı azdır

Dünya konserve meyve sebze ticaretinde hem ihracat, hem ithalatta AB ve gelişmiş ülkeler egemendir.
Bu ülkelerin yüksek tüketim düzeylerinin yanı sıra sanayiye uygun yaş meyve sebze üretimi ve güçlü sanayi altyapıları bu olumlu sonucu doğurmaktadır.

Meyve sebze mamulleri sektörünü diğer imalat sanayi alt kollarından ayrıştıran en önemli özellik şüphesiz hammadde ile ilgilidir.
• Meyve sebze mamulleri sanayi hammaddesi mevsimseldir.
•Hammaddenin niteliği ve miktarı mevsim ve yıllara göre önemli değişkenlikler gösterebilmektedir.

•   Sezon dışı işleme veya sermaye yoğun işleme için stoklama mecburidir; stoklama maliyetlerini ve alt yapısal sorunlarını aşmak için mümkün olduğunda mevsimselliği aşacak biçimde aşamalı üretime başvurulmaktadır.

Sezon dışı üretim için başka ürünlere de yönelen firmalar olmaktadır.

Fabrikaların bu nedenle oluşan atıl kapasitesi genelde kötü yönetimden değil, hammaddenin mevsimsel özelliğinden kaynaklanmaktadır.

Buna bağlı olarak fiyat, karlılık, ihracatta istikrar sorunlarını aşabilmek için hammadde üreticisi ile mamul sektörü arasında sözleşmeli alım anlaşmalarına gidilmektedir (bu öge de sektörü diğer imalat sanayi kollarından ayrıştıran çok önemli bir özelliktir)

•   Kaliteli hammaddenin düşük fiyattan elde edilebilmesi diğer sektörlere göre daha hayati önemdedir zira meyve sebze mamulleri sektöründe hammadde toplam maliyetin % 50 hatta % 80’ni oluşturmaktadır.

•   Hammaddenin kalitesi ve dayanıklılığı değişkenlikler gösterdiğinden mamul sektörü fiyatı kaliteye göre ayarlayabilme olasılığı için derecelendirme sistemi oturtmak durumundadır; oysa derecelendirmeye meyve sebze üreticisi sıcak bakmamaktadır.

•   Özellikle hacimli hammaddenin işlenmeden önce ulaşımının maliyeti çok fazla olduğundan mamul firmaları üretim alanlarına yakın yerlere işleme tesisi kurmak durumunda kalmaktadır.

•   Hammaddenin kaliteli olması insan sağlığını da ilgilendirdiğinden belge ve standartlarauyum maliyetleri ve denetimleri de olduğundan meyve sebze mamulleri sektörü devletin bu “sosyal baskısına” tüketicinin korunmasına bağlı sağlık mevzuat değişimlerine de maruz kalmaktadır.
Meyve sebze mamul üretici firmaları tüketicinin sağlığının yanı sıra “uygun fiyattan” gıda tüketebilmesi için veya çiftçinin “adil fiyattan” malını satabilmesi için devlettin “politik baskı” ile de karşı karşıya kalabilmektedir.

“TÜRKİYE TARIMDAKİ POTANSİYELİNİ HOLLANDA GİBİ KULLANSA”!

“TÜRKİYE TARIMDAKİ POTANSİYELİNİ HOLLANDA GİBİ KULLANSA”! demiş idim 2012 sonunda…. “Hocam mendil kadar ülkeyi koca Türkiye ile mi karşılaştıracaksın dediğinizi duyuyor gibiyim….ama o raporu, 2012 yılında hazırlarken,  Hollanda yılda $55 milyarlık tarım ihracatı ile dünya 3'üncüsü idi.[4] insanın kanına dokunan da zaten mendil kadar ülkenin 2020 de de toplam tarımsal ihracatının yeni bir rekor olan116,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş olması[5]Türkiye’nin ise aynı dönemde tarımsal (tarım, gıda ve içecek sektörü)ihracatının 20,7 milyar dolarda kalması,[6]

Oysa, raporda da yer aldığı gibi Hollanda’nın tarıma elverişli arazisi sadece 908 bin hektar (dünyada 108.'i) olurken, Türkiye’nin toplam tarım alanı (Toplam islenen tarım alanı, uzun ömürlü bitkiler, çayır ve mera alanları) 38,2 milyon hektar olup bu alanlar içerisinde islenen tarım arazileri 20,5 milyon hektar, ekilen arazileri ise 15,7 milyon hektarlık yer tutmaktadır. (Dünyada sulanabilir alanlar son sınırına gelmişken, ülkemizde hala kullanılamayan önemli ölçekte arazi mevcut olduğundan bu alanların korunması ve değerlendirilmesi stratejik önemdedir! )

Tarımsal üretim artık açlık ve yokluk kaygısıyla zorunlu bir çıktı olarak değil işlenerek katma değeri yükseltilen ve uluslararası ticarette stratejik değeri olan bir unsur olarak ele alınmalıdır.

Bitkisel üretim, hayvancılık, su ürünleri ve gıda sektörlerinin her biri için olan Plan,On Birinci Kalkınma Planı (2019-2023) kapsamında tek bir başlık altında birleştirilmiş ve Tarım ve Gıdada Rekabetçi Üretim Özel İhtisas Komisyonu olarak ele alınmıştır [7]2019-2023 dönemine dair planda dünya genelinde kişi başına düşen tarım arazisi ve su başta olmak üzere doğal kaynakların  azaldığı, kişi başı günlük gıda tüketimi ve şehirleşmenin  artması ile, tarımdaki gelişme hızı ve verimlilik düzeyinde artışın yavaşlamakta olduğuna dikkat çekilmiş olmakla birlikte 2020 yılındaki olağanüstü gelişmeler ile sağlık krizi ve bununsosyoekonomik etkileri öngörülmemiştir.

Kamu, özel sektör, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve üretici-yetiştirici birlik ve kooperatifleri temsilcileri, 2019-2023 döneminde politikalara yol göstermesi amacıyla tarım sektöründeki başlıca ürünler için üretim projeksiyonları ve ihtiyaç analizlerinden yola çıkarak, Tarımın sorun alanları, On Birinci Plan kapsamında öncelikli çözülmesi gereken odak alanları ve bu sorunların çözülmesi için uygulanması gereken eylemleri kaleme almışlardır.

Ancak, Türkiye açısından ufukta çözüm görülmüyor….

Küresel ısınma, iklim değişikliği, COVID-19 ve benzeri salgınlar gölgesinde gelişmesi beklenen bir dünya ve tarımı ülkemiz için yeni fırsatlar sunabilir aslında ; bugünün ve yarının tarımı değişimlere gebe…öncelikle dünyada tarımın çevreye saygıyı bir hedef olarak koyarak, kısmen çiftçilerin ve tüketicilerin beklentilerini karşılamak üzere gelişmesi beklenmektedir.

Türkiye,  dünya üretiminde söz sahibi olduğu ve ilk 20’ye giren fındık ve incir, kiraz, vişne, baharatlar, Antep fıstığı, incir, mercimek, sofralık üzüm gibi ürünlerde liderliğini koruyabilecek, hem kendini, hem başka ülkeleri doyurabilecek midir?

Cumhuriyet Bayramımızı kutlarken, bize bırakılan en önemli emanetin ekonomi politikaları olduğunu, tam bağımsızlık hedefinin temel taşının tarım olduğunu tekrar hatırlamamız ve gereği için AKILLI, VİCDANLI BEYİNLERİ ACİL İŞ BAŞINDA GÖRMEYİ ümit ettiğimizi söylemiz lazım…

[1] https://www3.weforum.org/docs/WEF_TheGlobalCompetitivenessReport2020.pdf

[2]2023 TÜRKİYE İHRACAT STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ EKONOMİ BAKANLIĞI

[3] https://www.tim.org.tr/tr/haberler-dunyaya-meyve-sebze-mamulleri-satisinda-ihracat-rekoru

[4] MEYVE SEBZE MAMULLERİ SEKTÖRÜ İÇİN ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ”

MEYVE SEBZE MAMULLERİ SEKTÖRÜ İHTİYAÇ ANALİZİ RAPORU,İİB Ocak 2013 S168

[5] https://www.bloomberght.com/hollanda-nin-tarimsal-ihracati-116-milyar-dolari-asarak-rekor-kirdi-2273374

[6]https://www.tgdf.org.tr/wp-content/uploads/2021/04/2020-Dis-Ticaret-Verileri-HD.pdf, sayfa 1

[7] https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2020/04/Tarim_ve_GidadaRekabetciUretimOzelIhtisasKomisyonuRaporu.pdf