Dr.Binhan OĞUZ

Dr.Binhan OĞUZ

Mail: binhanoguz@gmail.com

Tarımsal Ürün İhracatına gelecek kısıtlamaların hatırlattığı…

Tarımsal Ürün İhracatına gelecek kısıtlamaların hatırlattığı…

Bir önceki yazım dünyayı ve bizi bekleyen tüm zorlukları, riskleri bir arada gösterdiğinden okuyuculardan aldığım yorumlardan moral bozucu olmuş olduğum izlenimi edindiğimden tekrar odak konum tarıma döneyim istedim ama iyimser mi olalım, kötümser mi kısmını sevgili okura bırakıyorum….zira geçen yazımda da değinmiş olduğum üzere 27 Ocak 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan “Bazı Tarım Ürünlerinin İhracatına İlişkin Tebliğ” ile 20 tarımsal üründe dönemsel ihracat düzenlemesi Tarım ve Orman Bakanlığına verildi. Bunun incelemesi bende çağrışımlar yaptı.

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ); sanayi ürünlerine dair dünya ticaretindeki tarife ve tarife benzeri kısıtlamaları önemli ölçüde indirmiş, çoğu sanayi ürünü için ise sıfırlamıştır. Fakat durum tarım ürünlerinde çok farklıdır. Hassasiyeti yüksek olan AB ülkelerinin tarımsal ürünler üzerinde uyguladıkları yoğun koruma tedbirleri ve ülkeler arasında tarımsal ürün maliyetlerindeki farklılıklar nedeniyle DTÖ’ye yoğun baskı uygulanmaktadır.

Katıldığım Meksika Cancun zirvesi dahil DTÖ görüşmelerinde tarımsal ürünler üzerinde uygulanan korumacı önlemlerin kaldırılması konusu ele alınmış ancak bildiğim kadarı ile bu konuda önemli bir gelişme sağlanamamıştır. Kısıtlamalar genelde, tarım ürünleri ticaretinde tarife dışı engeller; teknik engeller şeklinde sürmekte ve ithalat ile ihracatta uygulanan kontrol belgeleri, ithal lisansları, ithalat kısıtlama ve yasakları ile tarımsal ürün ticareti kısıtlanmaktadır.

27 Ocak 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan “Bazı Tarım Ürünlerinin İhracatına İlişkin Tebliğ” 1995 yılında Tansu Çiller hükümetinin aldığı 95/7623 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına dayandırılıyor. Tabi söz konusu tebliğin hatırlattığı Tansu Çiller hükümeti değil…

Tebliğin atıfta bulunduğu Bakanlar Kurulu Kararı’nın içerisinde “Gerektiğinde ihracatı müsaadeye veya kayda bağlamaya, ihracatta miktar kısıtlaması uygulamaya” dair düzenleme maddeleri mevcut.

Aslında zaten, pandemi sürecinin, tüm dünyada gıda ve tarımsal ürünlerle ilgili tedbirlerin artmasına neden olduğu biliniyor. Malum geçen yıl %44 gibi yüksek olan gıda enflasyonu çeşitli düzenlemeleri mecbur kıldı; ayrıca, iklim değişikliği ve yüksek maliyetler nedeni ile yaz döneminde büyük bir tedarik sıkıntısı yaşanacağı dillendirildiğinden patates, domates, kuru soğan, kuru sarımsak, elma, kornişon hıyar, fasulye, zeytin, patlıcan, sivri biber, kırmızı mercimek, portakal, mandarin, limon, karpuz, adi fasulye, zeytinyağı, beyaz et, yumurta, tereyağı dahil pek çok yaş sebze meyve ürününde ihracatta kısıtlamalar mümkün gözüküyor.

Aslıda aklıma gelen “kornişon hıyar” …

*2013 yılında bir ihracatçı birliği kurumumuz ek bir çalışma talep ederek Türkiye’nin - GTİP (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) 200110 olan- “hıyar-kornişonda” dünya rekabetçi konumunu sorgulamamı istemişti ve Türkiye Dünya Hıyar Kornişon Üretiminde Liderler Arasında olup, dünya sıralamasında 3.konumda demiştim. Ayrıca, o dönemde Hindistan dünya kornişon turşu ihracatının %21 ile lider konumda olurken Türkiye’nin dünya pazar payı %11,4 sırası 3 olmuştu 2013 yılı incelemesinde.

*10 yıl önce incelendiğinde lider Hindistan’ın ortalama dünya ihracat fiyatı ton başına 858 dolar; Türkiye için bu fiyat 1 160 dolar/ton olmuştu. Hindistan, kornişon turşu birim ihracat fiyatı Türkiye’ye göre %35 düşük olup, Turşuda Fiyat Açısından Türkiye’den çok rekabetçi olmuştu. O dönemde Hindistan’ın yaş kornişon ihracatından uzak durup, katma değeri yüksek turşuda dünyayı fethetmeyi tercih ettiğini görmüştük.

Hindistan Küresel Talebin Yüzde 15'ini Karşılıyor.

Hindistan'da kornişon üreten ve ihraç eden 51 kadar şirket var. Bidonlarda ve tüketime hazır ambalajlarda olmak üzere iki şekilde ihraç edilmektedir. Küresel kornişon ihtiyacının dışında, Hindistan tek başına talebinin yüzde 15'ini karşılıyor. Yerel kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre Hindistan kornişon, hıyar üretimi uluslararası standartlarda olup, yabancı ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerçekleştirilmektedir. Bakanlık verilerine göre kornişon, Hindistan'da yaklaşık 90.000 küçük çiftçi tarafından sözleşmeli tarımla yetiştiriliyor. Yıllık 65.000 dönüm üretim alanına sahiptirler ve mahsul 90 günlük olduğu için çiftçiler yılda iki mahsul alırlar. Ayrıca, resmi destek niteliğinde, Tarım ve İşlenmiş Gıda Ürünleri İhracatını Geliştirme Kurumunun (APEDA), altyapı geliştirme, küresel pazarda ürün tanıtımı ve işleme birimlerinde gıda güvenliği yönetim sistemlerine bağlılık konularında çeşitli girişimlerde bulunduğu bilinmektedir.

Hindistan'ın kornişonda başlıca ihraç pazarları ABD, Fransa, Almanya, Avustralya, İspanya, Güney Kore ve Kanada olmuş.

BM Trademap verilerine göre (2020 son resmi açıklanandır) Hindistan kornişon turşu ihracatı 139,5 milyon dolar ve %19,5 oranında pay ile dünya ikincisidir. Türkiye aynı verilere göre %18,2 pay ile dünya 3. Olmayı başarmıştır. Türkiye'nin kornişon turşu ihracatı 2020 yılında yüzde 51'lük artışla 128 milyon dolara ulaşarak bir rekora imza atmış gözükmektedir. Bu arada 2020 yılında Hindistan’ın ortalama dünya ihracat fiyatı ton başına 1053 dolar; Türkiye için bu fiyat 2018 yılı için 1 030 dolar/ton olmuştu. (Türkiye için 2019-2020 yılları verileri Trademap kaynağında yer almıyor)

2022 başında ise, Mumbai Ticaret ataşeliğimiz notlarından Hindistan Ticaret ve Sanayi Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada “Hindistan'ın 2020-2021 Nisan-Ekim döneminde salatalık ve kornişon turşusu ihracatında 123 846 tonluk miktar ve 114 milyon dolar ABD doları değerinde ihracat tutarıyla dünyanın en büyük turşu ihracatçısı” konumunda dolduğunu öğreniyoruz.

İhracat Kısıtlaması aslında 2 yıl önce de gündeme gelmişti…

Covid 19 illetinin ilk patlaması, kapanmalar tüm dünyada 2020 yılında da tarımsal ürünlerde ihracat kısıtlamasına gidilmesi ihtimalini gündemlere getirmişti…O dönemde Türkiye’nin bu mekanizmaya başvurma ihtimalini özellikle ülkemizin gıda güvenliğinin olumsuz etkilenmemesi amacına dayandırdığını anımsıyoruz. Gıda enflasyonunu kesme girişimi veya gıda güvenliği önlemi her ne amaca hizmet ediyorsa, etsin 27 Ocak’ta yayınlanan ihracat kısıtlama girişimi, tarım ile ilgili esas yapılması gerekenleri göz ardı ettirmemeli yani ana konu ihracat kısıtlaması olmamalıdır…ayrıca, bunun da sonuçları iyi ölçülüp, biçilmelidir…Acil olan, üreticiye destek sağlanıp, girdi fiyatlarının düşürülmesi, mutlak gündeme alınmasıdır. Gerektiğinde ihracatı müsaadeye veya kayda bağlamak değil asıl mesele, gıda ve tarımsal ürünlerde kıtlık kapımızı çalmasın istiyorsak üreticiye, kırsala acilen sahip çıkmaktır hem de çok acilen…

Kıtlık kapımızı çalmasın istiyorsak üreticiye, kırsala acilen sahip çıkmak gerekmektedir.

Yılbaşı gecesi, çiftçiye müjdeli haberler verildi çiftçinin sulama amaçlı kullandığı elektriğe bir seferde yüzde 92 zam yapıldı insafsızca. Zaten, doğalgaz, elektrik, mazot, benzin, LPG fiyatlarına çok büyük zamlar geldi bilindiği gibi …ve zaten, Türkiye’de sulama maliyeti çok yüksek …Evet doğru geçtiğimiz günlerde yaşamakta olduğum Bodrum’a dahi kar yağışı oldu ama bu yıl ülkede kuraklık olup olmayacağı henüz belli değil. İyimser olup diyelim ki kuraklık olmayacak ama rağmen unutmayalım ki arpa, buğday gibi ürünleri üretici gübre ve mazot fiyatlarındaki artış nedeniyle ekemedi geçtiğimiz sonbaharda Bazıları ise ekim yapsa da yeterli gübre kullanamadı. Yani her hal ve şartta üretim miktarında azalma olacak gibi…

Son olarak, gübre demişken; Rusya, yazıyı kaleme aldığım günün ertesinde iki ay boyunca amonyum nitrat ihracatını yasaklayacağını duyurdu. Hocam bize ne bundan demeyin lütfen zira amonyum nitratın tarımda gübre olarak kullanıldığını biliyoruz ve ülke, dünyanın %62 oranında tedarikçisi, yani gübre tedarikinde büyük sorun olabilir. Anlaşılan, bu kış doğalgaz arzını sıktıktan sonra sıra gübreye geldi. Dolayısı ile gıda ve enerji fiyatlarının yükselmeye devam etmesi beklenebilir.

İyimser olarak diyelim ki üreticimize sahip çıkarsak, Tarımsal Ürün İhracatına gelecek kısıtlamaların 10 yıl öncesinden anımsattığı hıyar-kornişon ihracatında gelecek yıllarda Hindistan yerine şüphesiz Türkiye dünya lideri olur…