Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

Yargı düzenlemesine ek

Birkaç gündür yargı reformu adı altında basında haberler çıkıyor. Adalet Bakanımız Abdulhamit Gül ise açıklamalar yapıyor.

İnşallah her şey, herkes için, her kesim için, tüm toplum için güzel olur.

Naçizane benimde bir seslenişim olsun istedim.

Biliyorsunuz Bizim yargılama sistemimizde duruşma salonlarında Hakim ve savcı yan yana oturuyor. Avukat ise kürsüden aşağıda oturuyor. Bazen bu tartışma sebebi de oluyor.

Düşünün ETEK boyunun tartışıldığı bir ortamda ben şimdi ne söylüyorum.

Ama bir gerçeği söylüyorum.

Savcı taraftır. Devletin tarafındadır ve leyhte ve aleyhte olan hususları tespit ile mükelleftir.

Hâkim, tarafsızdır. Kanunu, yasayı, objektif, hukuk çerçevesinde uygulayandır.

Avukat ise sanığı savunmak durumundadır.

2009 yılından beri bu tartışma vardır. Zaman zaman mahkeme salonlarında da konu olmuş basına yansımıştır. AMA BİR DÜZENLEME GELMEMİŞTİR.

Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde yargılama anında Savcı Hâkim ile yan yana oturmamaktadır.

Hatta onların çalışma mekânları adli amiri oldukları Emniyet müdürlüklerinin tepesi yâda Hâkimlerin bulunduğu alanın dışındadır.  

Özel anlarda da hâkim ve savcı bir arada değildir, aynı lojmanda ve ayna alanda oturmazlar.

Bizde lojmanı aynı, iş mekanı aynı, ofislerinin kapısı yan yana, aynı katta yada bir üst katta. Öğle, akşam yemeğinde beraber, Bazen sabah kahvaltısında beraber. Çok güzel ikili ilişkiler içinde görürsünüz.

Sakıncası mı var? Elbette var.

Batılı toplumlarda neden böyle değil. Savcı ve Avukat aynı okuldan mezun oluyorlar. Biri Sanığı savunurken diğer devleti savunuyor. Ancak Savcının bir önemli işi ise Kolluk kuvvetinin başı olması amiri olması... Talimat vermesi. Sanığın lehine ve aleyhine olacak tüm delilleri toplamak görevinde olması.

O nedenle yıllardır tartışılan ama çözümü bir türlü bulunamayan bu savcı, hâkim, avukat düzenine de yapılacak reform paketi içinde bir çözüm konsun.

Savcılar ile Hâkimlerin, Avukatların birbiri ile olan ilişkilerinde, özel hayatları, yaşamları, yaşam alanları, çalışma mekânları içinde bir düzenleme konsun.

Bütün kişi ve kurumlar eşit deyip, adaletsizlik, hakkaniyetsizlik olmasın.

Bu husus da ele alınsın ve hem yargılama esnasındaki oturum, hem hâkim ve savcıların çalışma usul ve esaslarındaki durum artık tam demokratik bir hale getirilip, adil, hukuki ve eşit duruma getirilsin.

Yargıda ayrıcalık son bulsun.

Adalet ve tarafsız yargı hepimize lazım, eşit ve hakça, hukukça olmalı.

Saygı ile.