Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

Esas sorun muhalefet!

TBMM’de sanki sadece Ak Parti var. Anladık onlar iktidarlar. Hepimiz insanız, Kul hatadan münezzeh değil.

Ancak iktidarın yanlışını, hatasını, yaptığı uygulamadaki haksızlığı, adaletsizliği dile getirecek olan MUHALEFETTİR...

Benim bahsettiğim muhalefet, ONURLU- ŞEREFLİ- HAYSİYETLİ- İLKELİ- OMURGALI- EYLEMİ SÖYLEMİNE UYGUN OLAN muhalefet...

Şimdi biz muhalefet görünümlü partilere bakalım. Bunların çatılarında olan kaç kişi konuşuyor, eleştiriyor, hak arıyor, hesap soran bir çalışma yapıyor?  Türkiye de doğru dürüst muhalefet yapan, ilkeli, seviyeli, söylemi eylemi ile örtüşen siyasi yok. Herkes yolunda A.Ş hissedarı olmuş.

Her partide bir düzen var, o düzeni bozan dışlanıyor, düzene ayak uyduranda HALKTAN kopuyor. Halktan kopan, haktan kopuyor, icraatları şahsi çıkara dayalı oluyor..

Muhalefetim diyen kaç kişi demokratik hakkı olan protesto işlevini yerine getiriyor, getirebiliyor?

Hangi partinin il ilçe teşkilatları, günün gelişen gündemine göre, teşkilat başkanlarının önderliğinde toplu halde her gün değilse bile haftada bir gün, basın açıklaması yaparak, eleştiri yapıyor, kınıyor?

Yok...

Varsa, üç beş teşkilat ve birkaç siyasi...

Milletvekilleri, sanki çok çalışıyorlarmış gibi, kendilerine birde DANIŞMAN atamışlar, telefona da çıkmıyorlar.

Yine o Danışmanları aracılığıyla her gün bir BASIN BÜLTENİ yaparak, eftik geftik, estek kerestek meselelerle ilgili ülke geneli tüm basına e posta atıyorlar.

O bültenleri internette okuyan yada gazetede gören “vay be çalışıyorlar mı” diyor?! Millet sizi sahada görmedikçe, halkın içinde görmedikçe, sanayide, çarşı pazarda, Hastanede, postanede, vergi dairesinde, güncel hayatın içinde sizi canlı canlı görmedikçe size umut bağlamaz.

Hiçbir muhalif parti milletvekili, il ve ilçe başkanı (teşkilatlarının mensupları ile beraber) sokakta yoklar. Sahada çalışmıyorlar. Vatandaşın yanında yoklar. Parti binalarının önünde protestolu basın açıklaması yapmıyorlar.

Seçimden seçime, 2 ay önce sokağa çıkıyorlar, birbirinin aynısı faaliyet ve çalışmaları yapıyorlar.

İnandırıcı değiller, güven vermiyorlar, bazen söylemleri çelişiyor, komik duruma düşüyorlar, millet usanmış...

Al birini vur ötekine diyorlar... Hangisinin ardından gidelim diyorlar...

Tamam ekonomi perişan, sosyal yaşamda, adalet ve hukukta büyük sıkıntı var...

İyi de, bunlar mı düzeltecek, diyorlar... Güven duygusu aşılayamıyorlar. Toplumda ne yapacağını şaşırmış. Muhalefet inandırıcı, samimi, gönülden, halkın içinde muhalefet yapamıyor.

Sarayda saltanat var diyorlar, israf var diyorlar, kiralanan araçları söylüyorlar, makam arabası ve uçaktan bahsediyorlar...

Ama bakın muhalefet genel başkanlarının bindiği makam araçlarının hiç biri iktidardan kalır değil. Hepsi yabancı, lüks markalar. Ecevit yerli üstelik eski bir arabayla geziyordu. Parti binalarındaki müştemilata, tefrişata, mobilyalara bakın, saraydan kalır değil...

Siz eleştirdiğiniz her işi kendiniz de yapınca, vatandaş, bunlar gelse çok mu iyi olacak diyor, size inanç getirmiyor.

Yandaşa kandaşa ihale diyorsunuz, partilisini işe alıyor, işe alımlarda torpil var diyorsunuz, bakıyoruz sizin uygulamalarınız da aynı.

Vatandaşa güven telkin etmiyorsunuz. Vatandaş olan biteni yaşanılanı görüyor. Teknoloji çağındasınız ve herkese akıllı telefon var. Sosyal medyadan takip ediyor.

Ey muhalefet,

Önce kendine çeki düzen ver. Eylemin söylemine uysun. İcraatlarınız halk da güven duygusu oluştursun. Halkın içinde olun. Sahaya inin. Çarşı pazarı gezin. Sanayide, üretim yapan her yerde olun. Dert dinleyin, çözüm yolu gösterin. Konuşurken candan ve içten olun. Ayagında rugan ayakkabı, üstünde lüks giyecekler, altında lüks araba, yanında danışman ordusu, yediğin önünde yemediğin arkanda, elin poponda sokakta gez, sonra yahu bu millet bize neden oy vermiyor de.

Vermez!!!

Samimi, içten değilsiniz.

Bu samimiyeti ve içtenliği, yaşamınızla, yani söyleminiz eyleminize uygun hale getirdiğiniz vakit milletin güvenini kazanırsınız.

Mesele iktidar değil. Muhalefet. Muhalefet adam gibi muhalefet yapamadığı, insanlarda güven tahsisi edemediği için iktidar, iktidar olmayı sürdürüyor.