Çöp tesisinin etkileyeceği köyleri gezen Gergerlioğlu; “Kandıra’nın tarımı, hayvancılığı, turizmi mahvolacak!”

Tesis yönetmeliğe aykırı şekilde su kaynaklarına yakın!

KANÇED Başkanı Adem Arı, projenin yerinin Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin katı atık bertaraf ve çöp tesisi depolama alanı olduğunu belirterek, 25 Temmuz 2024'te ÇED başvuru dosyasının yayınlanmasının ardından derneklerini kurduklarını ve 1.5 yıldır her hafta eylemlerle konuyu gündemde tuttuklarını ifade etti. Arı, ÇED raporuna son hal verildiğini ve Bakanlık onay verdiği takdirde mahkeme yolunun göründüğünü söyledi. Arı'nın aktardığına göre, 570 dönümlük tesis alanının 540 dönümü orman alanı olup, bölgenin tamamı kamusal alan. Bu durum "kamusal gasp" olarak nitelendiriliyor. Bölgede önemli su kaynaklarının bulunduğunu vurgulayan Arı, su kaynaklarının tesis alanına yönetmeliklere aykırı şekilde yakın olduğunu belirtti.

Su kaynaklarına en az 5 kilometre mesafede olmalı!

KANÇED Başkanı, bölgenin korunması gereken tarımsal alan olduğunu vurgulayarak "Su kaynaklarına en az 5 kilometre mesafede olmalı. Sarı su buradan başlayarak devam ediyor. Bu vadinin içinde su kaynakları var. Geçen yıl 15 Eylül civarında arkadaşları getirdim raporlama çalışması yaptık... Hem yüzey suyu, hem yeraltı suyu var. Özellikle Kandıra Ovası'nın koruma altına alınması gerekiyor ve Haddahane bile yapılmamalı.” ifadelerini kullanarak tepkisini dile getirdi.

Kandıra’nın coğrafi işaretli karpuzu yok olacak!

Ömer Faruk Gergerlioğlu, çöp tesisinin su kaynaklarına 5 kilometre uzakta olması gerekirken 400 metre uzaktaki su kaynaklarına rağmen yapılmak istendiğini belirtti. Akan suyun yer altına giderek yeraltı su havzalarını ve tarımı etkileyeceğini, Kandıra habitatını bozacağını söyledi. Projeye karşı çıkan Kandıralı bir vatandaş, bölgede yetişen coğrafi işaretli Kandıra Karpuzunun yetişme alanının korunması gerektiğini ve çöp tesisi yapıldığı takdirde bu karpuzun tarihe karışacağını ifade etti. Adem Arı ise tesisin yapılmasıyla sadece karpuzun değil, biberin, Kandıra yoğurdunun, hayvancılığın ve turizminin de kalmayacağını vurguladı.

İstanbul’a Kandıra ürünleri satılamayacak!

KANÇED Başkanı, İzmit-Kandıra bölgesinin İstanbul'un beslenme havzası olduğunu, hem su hem de tarım açısından kritik önem taşıdığını belirterek, İstanbul'daki pazarlarda dahi Kandıra ürünlerinin bulunduğunu, ancak tesisle birlikte bunların yok olacağını söyledi. Gergerlioğlu bu durumu "Mesele Kandıra meselesi değil İstanbul meselesi de aynı zamanda. Ülke meselesi, insanlık meselesi" sözleriyle destekledi.

Kandıra cezaevinde mahpuslar ve memurlar kokudan duramayacak!

Ömer Faruk Gergerlioğlu, tesis alanının yakınındaki Kandıra Cezaevine dikkat çekerek, bu durumun hem Çevre Bakanlığını hem de Adalet Bakanlığını ilgilendirdiğini belirtti. Gergerlioğlu "Cezaevinde binlerce memur ve mahpus var.  Mahpus yakınları da sürekli geliyor. Bu yüzden çok önemli bir yer... Mahpus içeride ikinci eziyet çekecek. Neresinden baksak, bölgenin tarımı için, köylülerin tüm mal varlığı değerleri için gerçekten önemli bir zarara yol açacağı apaçık ortada. Sadece cezaevinde 10 bin kişiyi etkileyecek." ifadelerini kullanarak tepki gösterdi.  

KANÇED Başkanı Adem Arı, 570 dönümlük projenin cezaevine 200 metre mesafede olduğunu, genişleme bandının ise cezaevinin 60 metre dibine kadar gideceğini belirterek, cezaevindeki mahkumların kokudan perişan olacağını ve bunun bir insanlık hakkı ihlali olacağını dile getirdi. Ayrıca yakınlardaki Kalyon İnşaat şantiyesinin dumanının bile rüzgarla cezaevine gittiğine dikkat çekti.

Heyelan riski var!

Heyelan riski taşıyan alana da dikkat çeken Gergerlioğlu, tesisin yapılacağı yere yol yapımında kullanılan molozların döküldüğünü ve bu "dökme alanda" heyelan oluştuğunu gözlemlediklerini aktardı. KANÇED Başkanı Arı ise bu dökülen toprakların Akçakese Köyü'nün Mera Alanı olduğunu ve bu durumun bir "Erzincan İliç vakası geliyorum diyor" uyarısında bulundu.

Örnek köy olarak anılacağına çöp köy olarak anılacak!

Akçakese Köyü Muhtarı ise cami avlusunda sergilenen Roma döneminden kalma tarihi eserlere ve 1888 tarihli Osmanlı camine işaret ederek, köylerinin "örnek köy olacağı yerde çöp köyü" olacağını dile getirdi. Köylülerin kaynak sularının güzelliğine vurgu yapması da, bu kültürel ve doğal zenginliğin tesisle yok olma tehlikesini ortaya koydu.

Çevre ve Adalet Bakanlığı köylülerin itirazını dikkate almalı!

Gergerlioğlu ve KANÇED üyeleri, Kandıra Akçakese köyündeki pırıl pırıl akan su kaynağının başında, bölgenin altından akan güçlü Sarısu havzasının çöp tesisi ile kirletileceği uyarısını yineledi. Akan suların yol boyunca Karadeniz'e kadar olan bütün alanı kirleteceğini ve "önemli bir çevre felaketi" yaşanacağını belirtti. Ömer Faruk Gergerlioğlu, açıklamasında Çevre Bakanı Murat Kurum ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a seslenerek, projenin durdurulması gerektiğini ve aksi takdirde bakanlıkların yarın öbür gün bir sürü şikayetle uğraşacağını, başlarının çok ağrıyacağını söyledi. Gergerlioğlu, "ÇED yapıldı Bakanlık incelemesine sunuldu ama sonucunda ÇED olumsuz kararı çıkması gerekiyor çünkü buradaki tabiatı mahvedecek bir kararın olmaması lazım. Buna tüm köylüler isyan ediyor. Kandıra isyan ediyor, kabul etmiyor." ifadelerini kullandı. 

KANÇED Başkanı Adem Arı ise tesisin İzaydaş ile arasında 15 km olduğunu ve oradaki kokuyu takviye ederek bölgedeki koku kirliliğini artıracağını ekledi. Projeyi "Kandıra’da katliam var" sözleriyle özetleyen çevre savunucuları, yetkililerin bu tehlikeleri görüp projeyi bir an evvel durdurması gerektiğini vurguladı.