Hey yavrum hey!

Yargıya yolları düşmeyenler bilmez.

Boş boş konuşur, milletin aklını karıştırırlar.

Şimdi son zamanlarda sık sık dile getirilen MASUMİYET KARİNESİ – LEKELENMEME HAKKI – ADİL YARGILANMA HAKKI, bunlar, anayasal haklar olup, kanunlar ile koruma altına alınmıştır.

Peki bu koruma bugün mü geçerlidir, yoksa 100 yıldır hayatın akışında yürürlükte olan ve uyulması gereken bir yasal düzenleme midir?

Elbette yıllardır var ve son 15 yılda özellikle bu kurallar birileri tarafından ihlal ediliyor.

Ancak bu işten mağdur olanlar ses veriyor, sesini yükseltiyor.

Oysa bu durum toplumun tüm bireylerini, katmanlarını ilgilendiriyor.

Soruşturmada GİZLİLİK kararı var ise, bu soruşturmanın içeriği, basında da, taraflar arasında da hiç tartışılmaz, o süreç gizlilik içinde devam eder.

Suçluluğu ispat edilene kadar herkes masumdur ve bu uyulması gereken bir yasal kuraldır.

Kişi hakkında göz altı kararı verilebilir, ama bunu basına kamuoyuna açık şekilde yapmak, fotoğraflarını videolarını çekip dağıtmak, kamuoyunda farklı algı oluşturmak, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkını açıkça ihlal etmektir. O zaman Adil yargılamadan bahsedemezsiniz.

Evinde iş yerinde arama yaparsınız, bunu videoyu çekip basına veremezsiniz.

Günümüzde bunlar oluyor ve artık çığırından çıktı.

Adalet hepimize lazım.

Adalet devletin dinidir.

Adalet herkese eşit, hakkaniyetli, ayrıcalıksız uygulanmaz ise toplumun güveni kalmaz.

Gözaltına alınırken, emniyete ötürülürken, mahkemeye götürülürken kişinin fotoğrafını çektirip basına dağıtın, yada fotoğrafının çekilmesine göz yumun, sonra kişi yargılansın aklansın, beraat etsin, o, basında yer alan rezil fotoğraflar o kişiye rezil etmeye, piyasada algı yaratmaya devam etsin (!)

Böyle bir adil yargılama olur mu?

Nerede lekelenmeme hakkı ve masumiyet karinesinin korunması?

Başkasına yapılınca SUS, sana yapılınca bağır!

Olmuyor!

Toplum olarak masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkına, adil yargılanma hakkına hep birlikte sahip çıkmalıyız.

Bugün ona, yarın sana!

Kimsenin garantisi yok!

Adliyeye, polise, işi düşmeyenler bu benim dediklerimi kulağının arkası ile dinlemeye devam etsinler.

Bir gün yolunuz, bu mağdur olup sesini yükseltenler ile kesişir.

O zaman ne yapacaksınız?

Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır!