haberanaliz
KAMU ANALİZ

KAMU ANALİZ

Mail: ian@gmail.com

MERSİN VEKİLLERİ -2-

MERSİN VEKİLLERİ -2-

Milletin vekili nasıl olmalı, vekil dediğin nasıl olur gibi yazılar yazıp ahaliyi kardeşçe uyardım. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana bizim yazılar AZ!!”

Mersin’in şu an değişik partilerden seçilip TBMM çatısına giden: Ali Kıratlı, Havva Sibel Söylemez, Nurettin Nebati, Ali Mahir Başarır, Gülcan Kış, Hasan Ufuk Çakır, Talat Dinçer, Mehmet Emin Ekmen, Ali Bozan, Perihan Koca, Faruk Dinç, Burhanettin Kocamaz ve Levent Uysal olmak üzere 13 vekili var.

Şimdi bu günkü yazımız ile başlıyorum. İktidar partisi olan Ak Partinin önümüze konan listesindeki isimler, Ali Kıratlı, Havva Sibel Söylemez, Nurettin Nebati idi, millet partisine ve liderine oy verdi, bunlar seçilip gitti. Seçilip gittikten sonra, bu arkadaşlarımızı sahada, halkın içinde, esnafın içinde, sanayicinin içinde, işçinin içinde gören var mı? Halk pazarlarında, semt pazarlarında, bunlara rastlayan var mı? Mersin ili sınırları içinde Bir Tarafı Anamur, diğer tarafı Çamlıyayla olan bu alanda bunlara rastlayan var mı? TBMM çatısında kürsüde gören var mı? Gördü ise, kaç kere gördüler? Yemin töreninden sonra bu kişiler kürsüde, Mersin için, millet için bir konuşma yaptılar mı? Hangi sorunumuzu dile getirdiler? Bu üçlünün hangileri, zengin iş adamlarını mekânlarında ziyaret edip sosyal medyasında paylaştı, yada il müdürü  veya makama oturtulan bürokratları ziyaret edip paylaştı?!

Siz yok derseniz, ben size bunların onlarca paylaşımını sunarım. Halkın içinde, semt pazarında, etiket ve fiyat kontrolü yaparken, yâda kenar mahallelerde tandırda ekmek yapan insanları ziyaret edip, halini vaktini sorarken, Kaldırımsız, yolsuz yörelere gidip halkı dinlerken, üretici ve çiftçiyi tarlada dinlerken, sanayi çarşısında esnafı dinlerken, ucuz ekmek kuyruğunda sıra bekleyen emekliyi dinlerken, belediyelerin ucuz yemek verdiği büfelerde sıra bekleyen garibanları dinlerken resim çektirip paylaşan gördünüz mü?..

Göremezsiniz… Halkın içinde, sokakta yoklar. Ama Vekiller ve vekillerin dokunulmazlığı var, TBMM çatısına çıktılar, merdiveni de yanlarına çektiler, kimse ulaşamaz duruma geldiler. Eletirince bozuluyorlar.

Ak partinin üç vekili var. Bu üç vekilde birbiri ile anlaşamıyor. Anlaşıyor gibi olsalar da tabanları bunları rahat bırakmıyor, anlaşmalarını istemiyor. Onun için laf taşıyorlar, yalan yere aralarını açmak için her numarayı çekiyorlar. Niye?

Turşucu filmindeki ŞENER ŞEN tiplemesini hatırlayın. Bunlar iyi geçinse, o laf taşıyanların ekmeği kesilecek!!! Onun için bunların arasına açıyorlar, kırk çeşit yalan döndürüyorlar. Vekillerimizde burnundan kıl aldırmıyorlar ve kendilerine yakın bir medya kuruluşu ile dans edip, olmayan varlıklarını toplum içinde ikame ettirmeye çalışıyorlar. Kendilerine yakın ama halktan uzak olan, ihale, avanta, luvanta, iş, aş peşinde koşan o medya mensubu görünenler ise onlaı yıpratıyor farkıda deiller.

Bir vekilin telefonuna medya mensubu çıkar mı? O vekil yanındaki medya mensubu, tayin atama yaptırmak için il müdürlerini, daire amirlerini arayıp afra tafra yapabilir mi? Bu işlerin faturası ağır olur.

Nebati bakan, Ali Kıratlı, Sibel Söylemez seçildi seçileli Mersin’de kaç gazete ve basın kuruluşunu gezmiş?  Gazeteciler cemiyetine gidip poz vermek marifet değil. Mersinde Basın sektöründe 6 ayrı çatıda toplanan gazeteci kitlesi var. Birine gidip diğerine gitmemek saygısızlıktır. Bırakın bunu, Mersin de yerel yayın yapan günlük çıkan 8 yayın organı, 2 TV kanalı, 3 Radyo kanalı, 30’a yıkan internet haber sitesi mevcut. Hangisinin kapısını çalmışlar, kiminle haşır neşir olmuşlar, kimin derdini dinlemişler, mesleki sorunları, açmazları gözlemlemişler, çare olmuşlar?!

Hak getire!!! Birinin iyi dediğine diğeri kötü diyor. Hele vekillerin yanında TAZI GİBİ GEZENLER VAR YA, onlarda basın arasında ayrımcılık yapıp, işlerine gelene iyi, gelmeyene kötü yaftası yapıştırıyorlar. Böyle olmaz.

Basın mensubu, Gazeteci gerçek bir kalem ise, haksızı eleştirir, haklıyı korur, hak – hukuk- adaletten şaşmadan, kişisel menfaatler ön planda olmadan kamunun çıkarını korur.

Gazeteci haberini yaptım sana da iban attım, niye paramı göndermiyon demez, diyen gazeteci olamaz!!!

Gazeteci fotoğraf çekip, sonra çektiği fotoğrafın karşılığında para isteyen olamaz!!! Gazeteci dik durur, haksızın karşısında, haklının yanında durur. Vekil dediğin de bunları ayırt etmesini bilir. Onun bunun lafı ile değil, sahada yani icraatta yaşadıkları ile gördükleri ile değerlendirir. Mersin Ak parti üç vekilini sahada gören yok, tiribünlere oynayan ise çok. Nebati bakan bir daha Mersin’den aday olmayacakmış, kendine yakın olduğunu söyleyenler böyle yayıyorlar… Ali Kıratlı ipin ucunu bir yere çekiyor, Sibel Söylemez bir başka yere… Teşkilatlar bunların arkasında bölünmüşler. Bu görüntü ile Mersin’de yapılacak ilk seçimde yekle yeksan hale gelirler. Bu gün aldıkları oyu da alamazlar.

Bazı yerlerde Ses var görüntü yok… Bazı yerlerde ise Görüntü var, ses yok…

Teşkilatların uyumsuzluğu, sahada görünürlülük eksikliği, davaya zarar veren tutumlar yüzünden parti giderek oy kaybediyor. Teşkilatlardaki son dönemlerdeki uyumsuzluk, motivasyon kaybı, sahada eksiklik, dava ruhundan uzaklaşmak gibi unsurların varlığından bir haber davranan bu üç vekilimizin partinin ilerlemesi umurlarında bile değil. Şimdi bana kızanlar olacak. Kızmayın kardeşim, dost acı söyler.

Ben 64 yaşında adamım. Bu üç vekilinde yaşça büyüğüyüm. Üstelik 42 yıllık basın hayatım, Cumhurbaşkanlığınca verilmiş sürekli basın kartım, 20 yıl aktif siyaset içinde, merkez ilçe başkanlığı, il başkanlığı, genel başkan yardımcılığı, Genel başkan baş danışmanlığı yapmış bir ağbiniz, amcanız, kardeşinizim.. Sevin sevmeyin. Müddesir süresi - 2 (Kalk da uyar), Ben uyarımı yapıyorum.

Amacım, parti teşkilatlarının yeniden milletle bütünleşmesi, sahada güçlü şekilde yer alması ve dava ruhunu diri tutmasıdır. Bunun için öncelik teşkilatlar ile vekillerin yan yana olması, birlik ve beraberlik içinde yol yürümeleri lazım. İl ise ilde, ilçelerde ise ilçe başkanlıklarında Vekiller ile ortak basın açıklamaları yapılmalı, saha çalışmaları beraber yapılmalı, proje bazında çalışmalar birlikte desteklenmelidir.

Şimdi birileri çıkıp da, biriz beraberiz hikaesini anlatmasın. En bariz yaşadığımız Mersin deki 15 Temmuz gecesi sahadaki görüntülerdi. Etkili bir katılım yoktu. Gençlik, Kadın kolları ve bağlı STK yapılarımız meydanda yeterince aktif değillerdi. Birbirimizi kandırmayalım, fotoğraflar ile ortaya koyarım. Ordaydım, kare kare çektim. Dava şuurunun simgesi olan bu gecede fiziki yokluk, aynı zamanda manevi uzaklığı da düşündürmektedir. Üç milletvekili başta olmak üzere, belediye meclis üyeleri, teşkilatlardaki kademelerde rol alanlarda dava ruhunun yerini kişisel hedefler almış durumda.

Devam edeceğim…

ALLAH BU DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN

CEVAP VE DÜZELTME HAKKINA SAYGILIYIZ. 

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ e- posta ADRES: 

batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com