haberanaliz
Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

Sağlık Bakanlığı..

Çok önemli bir bakanlık ve teşkilat yapısı değişik bur kurumdur.

Ben yıllarca bu kurumun içine aksayan yönleri dile getirdim.

Dün bir haber yansıdı:

6 bin 445'i hemşire,

1370 tıbbı sekreter,

1809 ilk ve acil yardım teknikeri alınacak.

Sayı çok büyük…

Size samimi söylüyorum, istediğiniz kadar eleman alın, SAĞLIKDAKİ eksik personel işini düzeltemez, hal yoluna sokamazsınız.

Sebep?!

Kişi branşı dışında çalıştırmayacaksınız bu bir…

Kişiyi hangi unvanla almış isen, o unvanda, o alanda çalıştıracaksın bu iki…

Hemşireyi kesinlikle sahada çalıştıracaksın, kendi ihtisas alanın dışına çıkarmayacaksın, masa başında görevlendirmeyeceksin, bu üç…

Diğer branşlarda aynı…

Aldığın kişiyi, işe alırken, kurada nereye çıktı ise, yâda ilk tayini nereye yapıldı ise, orada değerlendireceksin, onun bunun devreye girmesi ile yerini değiştirmeyeceksin, bu da dört…

Siz bunu başaramadığınız sürece, istediğiniz kadar doktor, ebe, hemşire, att ve benzeri alın, sağlıktaki personel yetersizliğini çözemez, aynı zamanda da verimliliği arttıramazsınız.

Kişi iş bulana, devlete kapağı atana kadar, el etek öpüyor, yalvar yakar oluyor, oraya girdikten sonra da, kırk çeşit torpil müessesesi ile NASIL ÇALIŞMAM, NASIL KAYTARIRIM, NASIL AZ ÇALIŞIR ÇOK KAZANIRIM derdine düşüyor.

Bu vatan hepimizin…

Bu devlet hepimizin…

Lafla vatansever, milliyetçi, devletçi olunmuyor…

İcraat da, sahada bunu görmeliyiz.

İşi bulmak dert, bulduktan sonra onları çalıştırmak ayrı bir dert…

Bu dertten kurtulmalıyız…

Devlet, personelini ne için aldı ise, nereye aldı ise, orada, o işi yaptırmalı.

Bu kayırmacılıklı ortamlar yüzünden, branşı dışında çalıştırılanlar yüzünden ve arkasını bir kısım tiplere dayamış olanlar yüzünden devlet de, millet de zararda…

Yazık günah!

Yetimin, şehidin hakkı olan BEYTÜLMAL dediğimiz devlet kasasından maaş alıyorlar.

Hakkını verecekler, verdireceksiniz.

Sağlıktaki en önemli yanlışın biri de sözleşmeli personel işidir. Kıyık sözleşmeler ile ilgisiz alakasız kişileri idareci, yönetici yapıyorlar. Olmaz, olmamalı…

Sağlık idaresi artık profosyönelce yönetilmeli.

Bu işlerin ihtisasını yapmış, eğitimini almış, kariyer yapmış kişileri müdür, amir, başhekim yapacaksınız.

Bırakın doktor, doktorluğunu, hemşire hemşireliğini, diğerleri de kendi işini yapsın.

Hayatı boyunca 4483 sayılı yasayı bilmeyen, 4734 – 4735 -2886 sayılı yasayı, bulunduğu kurum mevzuatını, genelgelerini, yönergelerini, bilmeyen, farklı eğitim almış kişileri satın almalara, onların başlarına amir diye, (Doktor, Hemşire ve diğerleri) görevlendirir çalıştırırsanız, sürekli kamu zararı oluşur, oluşuyor da…

Bırakın herkes işini yapsın.

İdari mali işler müdürü diyorsunuz. Adı üzerinde. İdari mali işler… Bu işi en iyi yapanı getirip oturtun.

Otelcilik hizmetleri diyorsunuz, ya bu işte ihtisas sahibi olan eğitim alanı oturtun.

Başkan, başkan yardımcısı diyorsunuz, keza aynı usulle oturtun.

Sözleşme ne ya?!

İstismar ediliyor, ahbap çavuş işi ile atama yapılıyor, devlet zarara giriyor, millet arzulanan hizmeti göremiyor, çünkü işin ehli değiller…

Bu aziz devlet ne modern hastaneler inşa etti. Şehir hastaneleri başta olmak üzere, çok sayıda hastane…

Ama düzgün ellerde idare edilmiyorlar.

Bu sözleşme imzalayıp makama getirdiklerinizi ÖZEL SEKTÖRE gönderin, aynı işi yaptırırlar ise, sizlerden özür dileyeceğim.

Ben bunların yüzde 75’ini tanıyorum.

Çoğu istifa edip özele gidiyor, bir müddet sonra geri geliyor.

Soruyorum.

Niye geri geldin?!

Vallahi de, billahi de, aldığım cevap hep aynı.

“Ya bunlar bizim kanımızı emiyor, gecesi gündüzü yok, biz devlette iken karışan görüşen yoktu, ayrıca bir takım işleri yapıyorduk, hatır gönül oluyordu, vatandaştan para almıyorduk, buralarda parasız iş olmuyor, eş dost kaybediyoruz, kötü oluyoruz”

Bunu en az 50 kişiden dinledim.

Bu ne demek?

Bizim insanımız halen DEVLETİ ARPALIK, İKİ DÖNÜM BOSTAN, YAN GEL YAT YAVRUM OSMAN” alanı olarak görüyor…

Bu günahı yapmayın, yapılmasına seyirci kalmayın, bu devlete ve millete yazık…

Aldığınız kişiyi, aldığınız branşta, özel sektör nasıl çalıştırıyor, mesaiyi çaldırmıyor ise, kendinin mal ve malzemesini peşkeş çektirmiyor ise, sizde uygulayın, bu işin önünü tıkayın artık.

Herkes gözünü devlete b yüzden dikmiş.

Okuyor, bir kapağı devlete atim, gerisi kolay… Hayat garanti…

İyi de, sana kolay, devlete yük!!!

Devlet personelinin yüzde ellisini yüzde otuz kapasite ile, diğer yüzde ellisini ise , VALLAHİ, BİLLAHİ çalıştıramıyor…

Rapordu, izindi, torpildi, kaytarma idi, sigara molası, çay molası, bayram tatilleri, hafta sonu iki gün tatil…

Vallahi 365 günün 150 gününü ancak çalıştırıyorsunuz. O da verimli değil.

Bu devlete günah değil mi ya!

Bizi idare eden ve yöneten ALLAH KORKUSUNU içinde yaşayanlara sesleniyorum.

Artık yeter, bu işleri bir şekle sokun!

Ne diyoruz: VATANINI EN ÇOK SEVEN GÖREVİNİ EN İYİ YAPANDIR!!!