haberanaliz
KAMU ANALİZ

KAMU ANALİZ

Mail: ian@gmail.com

SOĞAN SOYULURKEN…

42 YILDIR BU MESLEĞİ İCRA EDİYORUM.

Vallahi de, billahi de, hep yalnız kaldım

Ulan dedim, kendi kendime, bende mi bir yanlışlık var?!

Bir dostum bana, “kartal kartal ile serçe serçe ile uçar” demiş idi.

Hep haddimi bildim, kendimi de ölçüp biçtim.

30 yıl sahibi ve genel yayın müdürü olarak çıkardığım HAVADİS gazetesinin nüshalarını ciltletmiş arşiv yapmışım.

Önüme alıyorum, o günlerde yazdıklarım ile bu günlerde yazdıklarım arasında bir değişiklik yok.

Hep aynı kalemim ve aynı konulara binlerce kez işlemişim.

Bürokratı, yetkilisi ve ilgilisi hep benden çekmiş.

Susturamamış.

O zaman iftiraya yönelmişler.

42 yılda Adliye koridorlarında o kadar mesai harcadım ki, orada çalışanlarla neredeyse akraba olduk, nüfuslarına geçtik (!)

Ne yazdım, neyin peşinde oldum, neyi savundum?!

Yolsuzlukları, arsızlıkları, haksızlıkları dile getirdim, taraf tutmadım, kim yanlış yaptı ise yazdım.

Haksızlık karşısında susmadım.

Şimdi iktidarda yâda muhalefette kim var ise bakıyorum, el birliği yapmışlar, kimse kimsenin yanlışını ve eksiğini görmüyor, YOLUNDA A.Ş kurup Mersin’i talan etmeye devam ediyorlar.

Nasıl susayım?!

Tosbağa vardır, yeşillik yer, ot yer, tarla sahibi gelir, onu tekmeler kaldırıp atar.

O gider başka tarlaya düşer.

Gözünü açar, yine yeşillik yer ot yer.

Bunlar önüne ne çıksa yiyen, deviren, götüren, sömürenler…

Zamanın Antalya defterdarı, Abdullah Çağlayan’ın “Devran II! Adlı, Antalya ileri matbaasında 1965 yılında basılan kitabın 23 sayfasında yer alan bir hicvi vardır:

BİR SOĞAN SOYULURKEN YAŞARIYORDA GÖZLER

HAZİNE SOYULURKEN ALDIRMIYOR ÖKÜZLER

KİMSEDE SES YOKTUR NAFİLE BÜTÜN SÖZLER

BEYHUDE İNAT ETME, SALLA HEMEN BAŞINI

GERDAN KIR BELİNİ BÜK AL GİTSİN MAAŞINI.

Rahmetli Çağlayan bu hicvi taşlamayı 1943 yılında yazmış. Başına da gelmeyen kalmamış, çok soruşturmalar açılmış hakkında.

Bizde yaşadık bunları…

Yıllar sonra YAŞADIKLARIM SAYESİNDE bu gün öğreniyorum ki, kartal kartal ile serçe serçe ile uçmuyor…

Rahmetli Çağlayan’ın hicvinde o da var:

BİR GÜVERCİN EDER Mİ ATMACALARLA YARIŞ

ÖĞRENMEDEN DÜNAYI GEZDİM KARIŞ KARIŞ

VAZGEÇ HAK SEVDASINDAN SEN DE KERVANA KARIŞ

GERDAN KIR BELİNİ BÜK AL GİTSİN MAAŞINI.

Ne diyeyim, kimi, kime şikayet edeyim, Herkes, herkesçi olmuş!!!

1943 -1965 nere, 2025 nere?

Toplumsal değişime bir bakın.

Kötü ahlak ve karakter sahibi insanları , dürüst, ahlaklı ve ülkemizin nizamlarına hürmetkar olmaya davet eden kaç kişi var?!

Kötülüğü besliyorlar, iyiliği aç bırakıyorlar!!!

Tasarruf tedbirleri var, yahu yazmaktan bıktım.

Tasarrufa yönelen var mı?

Belediyeler başta olmak üzere ARAÇ SALTANATI, KİRALAMA İŞLERİ, MAKAM ARABALARININ LÜKSLÜĞÜ, TAKİP CİHAZLARININ KAMERA KAYITLARININ OLMAMASI, ÜZERLERİNDE RESMİ HİZMETE MAHSUS YAZMAMASI, İLGİLİ BELEDİYENİN LOĞOSUNUN OLMAMASI, SİVİL PLAKA İLE İŞ GÖRMELERİ ve keyfi kullanımlarını yüz kere dile getirdim.

Kim önlem aldı, ne yaptılar?

Gel de tasarruf ediyoruz sözlerini inan.

Ekonomik kriz içinde bile safahat sürenlere dur diyen bir yetkili yok!

Yazıyoruz diye de bize düşman gözü ile bakan çok.

Bu nedir?

Toplum öyle bozuk hale gelmiş ki, yazdıklarımızın toplumsal karşılığı kalmamış.

Ahlaksızlık, iffetsizlik, namussuzluk, şiddet, kolay para kazanma normal hale gelmiş (!)

Yazık!

Biz bu anlayış ile beslendikçe bu ülkeyi düzlüğe çıkartamayız.

Önce titreyip aslımıza dönmeliyiz.

Biz bu değiliz.

Ey yüce Millet, şimdi TİTREYİP KENDİNE GELME VE uyanma zamanı.