Tuhaftır insanoğlu!
Bu gün Pazar… CHP’de seçim var. Delege usulü. Sonuç Belli. Özgür Özel..
Bayrampaşa belediyesinde seçim var. Orada da sonuç belli.. Kazanacak olan CHP adayı…
Memleket yanıyor, ekonomik sorunlar anamızı ağlatmış, ben istedim ki, biz bu günde gülelim ya!!!
**
Mersin’den iş için ayrılan Sabri , arkadaşı Ömer ile sürekli vatsapdan mesajlaşmaktadır.
Bir gün Ömer den mesaj gelir:
“Kedin öldü, çabuk gel!”
Sabri hemen Mersin’e gelir arkadaşına da sitem eder:
“Yahu hiç öyle kedin öldü gel diye yazılır mı?!”
“Nasıl yazacaktım?!”
“ilk mesajda kedin dama çıktı, ikincide damdan düştü, üçüncüde öldüğünü yazardın olur biterdi. Sende hiç nezaket yok!”
Sabri Mersin’den iş için tekrar ayrıldıktan iki ay sonra Ömer’den bir mesaj daha gelir:
“Anan dama çıktı!”
**
Vali yeni atandığı Erzurum’un köylerini ziyaret eder. Öğle saatlerinde bir köyde konaklar. Bir şeyler atıştırmak isteyince, köylüler kendisine bolca yumurta kayganası ikram ederler. Vali bu ikramdan şaşkındır. Ama nezaket icabı bir şeyler demesi gerekir:
“Muhtar, ne zahmet etmişsin, bu kayganaya gerek yoktu, ayran yeterdi”!
Muhtar, “Ne zahmeti vali beğ” demiş:
“içine tükürim, iki pohli yumurta, ne gıymeti? Afiyet olsun!”
**
İzmir’li Behçet, tanıdık bir Elazığlı dostuna misafirliğe gitmiş. Köylü ev sahibi olan dost, dört dörtlük bir sofra hazırlamış. İzzet ikramda bulunmuş. Yemekten katkıtkan sonra bu kez misafirin önüne bir kalbur yer elması koymuş. Bu kadar çok ikramdan mahçup olan Behçet, “ağa ne zahmet ettin”! der: “Bunlara ne lüzum vardı!”
Ağa:
“Ne zahmeti efendim? Farzet ki mısırlığa dükmüşem öküzler yiyir””
**
Hüseyin rahatsızlığı nedeniyle hastaneye gitmiş. Girişte birinin ağladığını görmüş yanına gitmiş:
“Hayrola hemşerim, neden ağlıyorsun?”
Adam “kan tahlili yaptırmaya geldim” demiş:
“Parmağımı kestiler!”
Bunun üzerine Hüseyin öylesine bir ağlamaya başlamış ki demeyin gitsin. Bu kez hasta adam sormuş:
“Hayırdır hemşerim sen niye ağlıyorsun?”
“Ben… idrar tahliline gelmiştim de!”
**
İş bilir Gülnarlı Mut’lu Veli ye “sihirdir” diyerek bir keman vermiş. “Bu keman ile ava gidersin!” demiş.
Av hastası olan Veli de bir eline tüfeği bir eline de kemanı alıp ava gitmiş.
Dağlık ormanda karşısına bir Aslan çıkmış. Tetiğe basmış, ama tüfek patlamamış.
Hemen sihirli kemanı çıkarıp çalmaya başlamış ve aslanı uyutmuş.
Tekrar ava çıkan Veli yine bir Aslan ile karşılaşmış. Tetiğe basmış, tüfek yine tutukluk edince, kemanı çıkartıp çalmaya başlamış ama Aslan, Veliyi yakalayıp bir güzel yemiş.
Bu sahneyi ören iki maymun ağacın dalında konuşuyorlarmış:
“Eee demedim mi ben sana, bu Veli sağır bir Aslan’a denk gelirse işi biter” diye!”
**
Adam evine zeytin isimli kurt köpeği alıp onu çok iyi eğitmiş. Zeytin, her söylediğini anlıyor, hatta telefona bile bakıyormuş. Adam evini aramış, Zeytin telefonda:
“Hav” demiş.
“Zeytin, karım evde mi?”
“Hav”
“Başka kimse var mı?”
“Hav”
“Kaç kişi var”
“Hav, hav”
“Ne yapıyorlar”
“he- he –he- he- he”
“Yahu ne zamandan beri yapıyorlar”
“UUuuuuuuuuuuu!”
Kıssadan hisse, neler var neler, ne insanlar, ne yaşamlar, ne kavgalar…
Hayırlı pazarlar.