Perihan ÇAKIROĞLU

Perihan ÇAKIROĞLU

Mail: perihancakiroglu@gmail.com

SİSTEM VE PATATES

Hayata bakış çok önemlidir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçerken her sorunun kolayca çözümlenebileceği ve Türkiye’nin gerçek şahlanışını hayata geçireceği üzerine tezler çok modaydı.

Bugüne gelip dayandığımızda baktık ki, bu sistem hayallerimizi zorluyor. Çünkü, sosyolojik alt taban oluşturulamadı.

Çünkü halkın yaşayış biçimi, anlayışı ve ihtiyaçları ihmal edildi.

Sizler istediğiniz kadar Türk tipi başkanlık sistemini savunsanız da toplumun tuğlaları sadece dinsel ve geleneksel düzenle yerleştirilemez.

Felsefeyi oluşturmak lazım, zihniyeti değiştirmek gerekir.  

Piramidin tepesinde ne yaparsanız yapın, insanlar sosyal ve maddi ihtiyaçlarını adil biçimde sağlayacaklarına inanamazsa GÜVEN denilen o sihirli sözcük zamanla uçar gider.

Ve “Ben böyle düşünmemiştim” diyerek hayal kırıklığına bayrak açarsınız. Günlük politikalarla 84 milyon insan idare edilemez.

Hizmet Pasaportu, eğer et yemek için insanları Avrupa’ya gitmeyi sağlıyorsa,  giderler, hem de her yoldan giderler. Bizler de seyrederiz.

Çünkü, sistem oturmamıştır, insanlar geçinecek kadar parayı elde edememişlerdir.

Pandemi sürecini yaşayacağımızı, virüsler çağına adım atabileceğimizi  atlamak da cabası. Pandemiden sonra “Büyük Sıfırlanma” ile yepyeni bir düzene geçileceği iddialarını test edeceğimiz açık.

Kapitalizmi bununla yenileyip yer kürede taşların nasıl oturacağı konusunda çok da iyimser olmayan büyük kitleler var.

Çünkü, yoksulluğun, yolsuzlukların, adaletsiz gelir dağılımının, gittikçe şahlanan işsizlik meselelerinin nasıl çözümlenebileği konusunda belirsizlikler çok fazla.

Ortak görüş “Zenginler hep kazanır, fakirler hep kaybeder” olunca, bunca yoksulluk ve işsizlik nasıl yoluna koyulacak?

Bu sorunun cevabını vermeye çalışanlar, hala önümüze inanılır bir reçete koymadan hangi sistem işletilirse işletilsin, gerçek çözüm olamaz. Nokta..

 

PATATES VE SOĞANDAN MEDET UMMAK

Meseleye basite indirgeyerek bakarsak iktidarın halka dağıttığı patates ve soğan izdihamlarına neden olan sebeplerin başında fakirliğin geldiğini görürüz.

Çünkü, özellikle son 3 yıldır pahalılık yani enflasyonun patlaması, döviz krizleri LİRA’nın değerini düşürürken, maaşlar eridi.

İğneden ipliğe zam filmi yine devreye girdi, makus talihimiz yine sekteye uğradı.

Bu iktidar da ne yazık ki, “Üretim ve tüketim” planlamaları yapmayı başaramadı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile de çözüm bulunamadı.  

 60 bin civarında bürokratı barındıran koskoca Tarım Bakanlığı bu planları yapıp yönetmekle görevli.

Ne yazık ki, bu görevi yerine getiremiyor.

Yani, geçen yıl kilosu 7 – 8 liraya çıkan bu yıl ise 1.5 -2 liralarda satılan patates ve soğanın planlama yapılamadığı için çiftçinin elinde kalacağını, çürümeye terkedileceğini ön göremedi.

Ve kolay bir çözüm bulunarak TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar’ın uyarılarıyla SON DAKİKADA halka bağışlandı.  

Tarımla ilgili sivil toplum örgütleri tesbit yapıyor ancak 600 bin gibi küçük bir rakama düşen çiftçi kesiminin sorunlarına da yeterince destek olamıyor.  Eş güdüm yok Tarım Bakanlığı ile.

Tarım Kredi Koperatifleri ise işlevini kaybedip, yüksek faizlerle kredi vererek çiftçiyi canından bezdirmiş durumda. Borçlar dağ gibi birikmiş.

Bu yıl patates ve soğanla gündemi tartışırken, yine üretim planlaması yapılmadığı takdirde gelecek yıl hangi ürünlerin aynı akibete uğrayacağını kimse bilmiyor. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, öngörebiliyorsa lütfen bu ürünlerin isimlerini açıklasın ki şimdiden önlem alınabilsin.

Biliyoruz, gübre fiyatları, tarımsal ilaç fiyatları çok yüksek, öyleyse nasıl bir çözüm öneriyorsunuz Sayın Bayraktar?

Önerdiğiniz çözümü hükümet eğer uygularsa işler yoluna girecek mi?