Almanya sözlü cinsel tacize cezayı tartışıyor

Almanya'da cinsel taciz suçu, bedensel temas içeren fiilleri kapsıyor. Sözlü taciz yasa kapsamında değil. Bu yasal boşluk vahim mahkeme kararlarına yol açabiliyor.
"Yavrum", "fıstık", "ne güzelsin", "boşta mısın?..."
Islık atma, arkadan seslenme, takip etme gibi rahatsız edici, aşağılayıcı, hatta tehditkâr taciz eylemlerinin mağdurları genelde genç kadınlar.
Sokakta, toplu taşımada, sosyal medyada kadınların günlük hayatını kâbusa çevirebilen bu tür cinsel içerikli ifade ve davranışlar aslında suç oluşturuyor. Halk arasında en hafif tabiriyle "laf atma" diye adlandırılsa da kanunda cinsel taciz kapsamına giriyor.
Türkiye'de Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 105'inci maddesi "bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adlî para cezası" öngörüyor. TCK'ya göre cinsel taciz suçu, mağdurun yaşına bakılmaksızın fail ile mağdur arasında bedensel temas olmadan cinsel davranışlarla işlenen fiilleri kapsıyor. Bedensel temasla işlenen fiiller cinsel saldırı suçu kapsamına giriyor.
Avrupa'da pek çok ülkede de sözlü cinsel taciz suç kapsamında. Fransa, Belçika, Hollanda ve İspanya gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra dünyada da Hindistan, Peru gibi örnekler mevcut.
Almanya'da "sözlü cinsel taciz" suçu yok
Şimdi Almanya da sözlü cinsel tacizin cezalandırılmasını tartışıyor. Alman Ceza Kanunu'nun cinsel tacizi düzenleyen 184'üncü maddesi, sadece bedensel temasla işlenen suçları kapsıyor.
Almanya'da koalisyon hükümetinin ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD), sözlü tacizin yasa kapsamına alınıp cezalandırılması konusunu yeniden gündeme taşıdı. SPD Meclis Grubu Başkanvekili Sonja Eichwede Eylül ayı başında yaptığı açıklamada sözlü cinsel tacizin psikolojik şiddetin bir türü olduğuna vurgu yaparak Fransa, Hollanda, İspanya, Belçika gibi Avrupa ülkelerinde ilgili yasaların yıllardır yürürlükte olduğunu, Almanya'nın da harekete geçmesi gerektiğini kaydetti.
Yargıtay'ın tartışmalı kararı
Almanya'da 2017 yılında Yargıtay'ın aldığı bir karar konuyla ilgili yoğun tartışmalara yol açmıştı. 65 yaşındaki bir adamın 11 yaşındaki bir kız çocuğuna "organına dokunmak istiyorum, beni takip et" demesi üzerine açılan davada mahkeme hakaret suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığına hükmetmişti. Bedensel temas bulunmadığı için fiilin cinsel taciz olarak suç teşkil edebilecek yasal karşılığı yoktu.
SPD, dahil olduğu bir önceki hükümet döneminde bu karara atıfla "bedensel temas dışındaki sözlü ağır cinsel tacizin" suç kapsamına alınmasını talep etti. Mevcut hükümetin koalisyon sözleşmesinde de "istenmeyen, bedensel temas dışı ağır sözlü cinsel tacizin ceza kapsamına alınmasının değerlendirilmesi" vaadi yer alıyor.
SPD'li Adalet Bakanı Stefanie Hubig de cezai yaptırımı savunuyor. Hubig, Spiegel dergisine yaptığı açıklamada sözlü tacizin kadın ve kızları incitmek ve göz korkutmak amacı taşıdığını, "talihsiz bir iltifat" diye geçiştirilemeyeceğini, ceza kapsamına alınmasını desteklediğini belirtti. Adalet Bakanlığının konuyla ilgili yasal düzenleme için çalışmalara başladığı da teyit edildi.
Muhafazakârlar "pratikte mümkün değil" diyor
Ancak koalisyonun muhafazakâr ortakları Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) farklı görüşte. Meclisteki Birlik partileri grubunun hukuk politikaları sözcüsü Susanne Hierl, Spiegel'a yaptığı açıklamada sözlü cinsel tacizin ceza kapsamına alınmasına karşı olduklarını belirtti.
Hierl, kadınların saygısız ve incitici davranışlara maruz kalmasının utanç verici olduğunu, ancak mevcut ceza hukuku ölçütlerinin dışında kalan ifadelerin cezalandırılmasının pratikte mümkün olamayacağını savundu. Hierl, SPD'li Adalet Bakanlığının somut yasal düzenleme önerileri getirmesi durumunda bu önerileri değerlendireceklerini de sözlerine ekledi.
Hukukçu Conrad: Bu riski göze almalıyız
Hukukçular ise tatsız iltifat ya da talihsiz bir yorum ile cezaî yaptırımı bulunan bir taciz arasındaki farkın nasıl çizileceği konusunu tartışıyor. Alman Hukukçular Birliği Ceza Hukuku Komisyonu üyesi Catharina Conrad, "Evet, bu zor bir konu ama yasama aşamasında bu sorunu çözmek mümkün. Hukukta gri alanlar sıkça olur. Hakaret suçunda da böyledir. Bu riski göze almalıyız" değerlendirmesinde bulundu.
Ancak bir yasa çıkarılması ya da mevcut yasanın sözlü taciz alanına genişletilmesi durumunda da diğer cinsel suçlarda tanık olunan sorunlar varlığını sürdürecek. Bunların başında, genelde taciz vakalarında tanık bulunmaması ya da mağdurun utandığı için veya yargı sürecini devam ettirecek maddi ve manevi gücü bulunmadığı için sessiz kalması gibi sorunlar geliyor.
SPD milletvekili Eschwede, konunun yeniden gündeme gelmesinin bile bir kazanım olduğu görüşünde. "Şu an yürüttüğümüz tartışma ve konunun gündemde tutulması, sonuç itibarıyla bir yasadan daha fazlasını değiştirecektir. Yasayı yine de istiyorum. Çünkü böylece toplum olarak 'Burada sınır aşıldı' demiş oluyoruz" ifadelerini kullandı.
DW/BK, JD
HABER İÇERİK KAYNAK:
https://www.dw.com/tr/almanya-s%C3%B6zl%C3%BC-cinsel-tacize-cezay%C4%B1-tart%C4%B1%C5%9F%C4%B1yor/a-74096136